İlerleyen yaş ile birlikte yüzümüzdeki değişiklikler vücudumuzun diğer kısımlarına göre daha belirgin ve göze çarpar bir hal almaktadır. Bu duruma sebep olan pek çok etken içerisinde yer çekimi, güneş ışınlarına maruz kalma, mimik kaslarının etkisi, yaşla birlikte yağ dokusunda görülen hacim azalması ve cilt yapısındaki değişiklikleri ilk akla gelenler olarak sıralayabiliriz. Tabiî ki burada yaşam tarzı, alkol-sigara tüketimi gibi alışkanlıklar ve genetik alt yapının etkilerini mutlaka hatırlamak gerekir.
Yüz gençleştirme işlemleri için başvuran hastalarımız genellikle, kendilerini daha aktif ve genç hissetmelerine rağmen yüzlerindeki değişimlerden memnun olmadıklarını ve hayata daha pozitif bir enerjiyle bakmak istediklerini ifade ederler. Bu hastalarımız kişisel farklılıklara göre değişmekle birlikte, genellikle yüzlerindeki kıvrımların derinleşmesinden, kırışıklıkların artmasından, yanaklarının çökmesinden, boyunlarında sarkma ve bantlar oluşmasından, yüz derilerinin ve bazı anatomik yapıların (kaşlar, ağız köşeleri vs) aşağı doğru yer değiştirmesinden şikâyetçi olurlar.
Yüz gençleştirme
işleminde yukarıda bahsettiğimiz yaşlanmaya bağlı değişiklikleri ortadan kaldıracak şekilde, hastaya en uygun yaklaşım biçimi seçilerek, “yüz gençleştirme” prosedürünün tamamlanması ve daha enerjik, daha genç ve kendine
güvenen, hayat dolu bir bakış ve yüz ifadesi elde edilmesi amaçlanmaktadır.
Yüz gençleştirme işlemleri için başvuran hastalarımız genellikle, kendilerini daha aktif ve genç hissetmelerine rağmen yüzlerindeki değişimlerden memnun olmadıklarını ve hayata daha pozitif bir enerjiyle bakmak istediklerini ifade ederler. Bu hastalarımız kişisel farklılıklara göre değişmekle birlikte, genellikle yüzlerindeki kıvrımların derinleşmesinden, kırışıklıkların artmasından, yanaklarının çökmesinden, boyunlarında sarkma ve bantlar oluşmasından, yüz derilerinin ve bazı anatomik yapıların (kaşlar, ağız köşeleri vs) aşağı doğru yer değiştirmesinden şikâyetçi olurlar.
Yüz gençleştirme işleminde yukarıda bahsettiğimiz yaşlanmaya bağlı değişiklikleri ortadan kaldıracak şekilde, hastaya en uygun yaklaşım biçimi seçilerek, “yüz gençleştirme” prosedürünün tamamlanması ve daha enerjik, daha genç ve kendine
güvenen, hayat dolu bir bakış ve yüz ifadesi elde edilmesi amaçlanmaktadır.