[h=2]Bu ameliyat kimlere uygulanabilmektedir?[/h][FONT="]Bütün katarakt hastalarına ve yüksek derece kırma kusuru olup da Excimer Lazer tedavisine uygun olmayan herkese bu teknik uygulanabilir. Yeni nesil merceklerin geliştirilmiş yumuşak geçişli optik yapıları sayesinde hale ve ışık yansımaları gibi şikayetler de en aza indirgenmiştir.[/FONT]
[h=2]Katarakt nedir ve nasıl oluşur?[/h][FONT="]Katarakt normalde şeffaf olan göz merceğinin bozlaşması, yani saydamlığını yitirmesidir. Kelime anlamı "şelale"dir. Katarakt genelde yaşın ilerlemesi ile göz merceği içindeki proteinlerin yapısının bozulmasından kaynaklanır. En sık nedeni ise güneş ışığıdır. Bunun dışında farklı tipte kataraktlar farklı nedenlerle oluşabilir. Kalıtım, şişmanlık, ağır ishaller, düşük sosyo ekonomik düzey, aşırı sigara, alkol, kadınlarda menopoz sonrası östrajen düzeyinin azalması ve aşırı tuz kullanımı da bu nedenler arasındadır.[/FONT]
[h=2]Katarakt ameliyatı konusunda bilgi verir misiniz?[/h][FONT="]Klasik ameliyat yöntemlerinin yanında şimdi fako adı verilen, daha yüksek teknoloji gerektiren bir yöntem kullanılıyor. Fako, ne yazık ki halk arasında yanlış bir şekilde lazer diye yerleşti. Fakoda bizim kullandığımız lazer değil, ultrason gücü. Fako yöntemi, şu an bütün dünyada kullanılan, en popüler olan yöntem. Bu yöntemin avantajı, çok küçük bir kesi yapmamız. Yaklaşık 3 mm. uzunluğunda bir kesiden göz içine giriyoruz. Ve kalem gibi bir aletle kataraktı içeride ultrason gücüyle parçalayıp, emiyoruz. Daha sonra, kesimimizi fazla genişletmemek için genellikle katlanır bir mercek koyuyoruz ve genellikle de dikiş koymamız gerekmiyor. Uygun hastalarda damlalı anestezi yapıyoruz. Hastaya iğne yapmak bile gerekmiyor. Fako yöntemi, eski yöntemlerde olduğu gibi astigmatizmaya da yol açmıyor; kesi küçük olduğu için hastalar çok çabuk iyileşiyor. İşlerine çabuk dönüyorlar. Rehabilitasyon çok daha çabuk oluyor.[/FONT]
[h=2]Yapılan ameliyat göz bozukluklarını nasıl gideriyor?[/h][FONT="]Normalde katarakt ameliyatı ile, saydamlığı bozulmuş gözdeki merceğin yerine, göze giren ışınları uygun şekilde odaklayabilmek için doğal merceğe eş değerde bir mercek yerleştirilir ve ardından bütün hastalara yakın okuma gözlüğü verilir. Bu yeni nesil Multifokal göz içi lenslerde ise hem uzak, hem orta ve hem de yakın (okuma) mesafeler için yumuşak geçişli optik odakları vardır. Bunların sayesinde ameliyat sonrası hastalar bütün mesafelerde yaşamlarını gözlüksüz sürdürebilmektedirler.[/FONT]
[h=2]Katarakt ameliyatının ne zaman yapılması uygundur?[/h][FONT="]Eski yöntemlerde kataraktın olgunlaşması bekleniyordu. Çünkü riskleri nispeten daha fazla olan yöntemlerdi. O yüzden, nispeten iyi gören bir göze yapılması istenmiyordu. Fakat şimdi fako yöntemi ile risk en aza indirgenmiş durumda. Bir de olgun kataraktlarda, ultrason gücünün kataraktı parçalaması zorlaşıyor ve ameliyat süresi uzuyor. Bu yüzden zaten kataraktın olgunlaşmasını özellikle istemiyoruz. Ben genellikle tercihi hastalarıma bırakıyorum. Çok değişik görüşler var. Hastanın, görme becerisinin yetmediğini hissettiği zaman, rahatsızlık duyduğu zaman katarakt ameliyatını düşünmesi gerekiyor.[/FONT]
[h=2]Katarakt nedir ve nasıl oluşur?[/h][FONT="]Katarakt normalde şeffaf olan göz merceğinin bozlaşması, yani saydamlığını yitirmesidir. Kelime anlamı "şelale"dir. Katarakt genelde yaşın ilerlemesi ile göz merceği içindeki proteinlerin yapısının bozulmasından kaynaklanır. En sık nedeni ise güneş ışığıdır. Bunun dışında farklı tipte kataraktlar farklı nedenlerle oluşabilir. Kalıtım, şişmanlık, ağır ishaller, düşük sosyo ekonomik düzey, aşırı sigara, alkol, kadınlarda menopoz sonrası östrajen düzeyinin azalması ve aşırı tuz kullanımı da bu nedenler arasındadır.[/FONT]
[h=2]Katarakt ameliyatı konusunda bilgi verir misiniz?[/h][FONT="]Klasik ameliyat yöntemlerinin yanında şimdi fako adı verilen, daha yüksek teknoloji gerektiren bir yöntem kullanılıyor. Fako, ne yazık ki halk arasında yanlış bir şekilde lazer diye yerleşti. Fakoda bizim kullandığımız lazer değil, ultrason gücü. Fako yöntemi, şu an bütün dünyada kullanılan, en popüler olan yöntem. Bu yöntemin avantajı, çok küçük bir kesi yapmamız. Yaklaşık 3 mm. uzunluğunda bir kesiden göz içine giriyoruz. Ve kalem gibi bir aletle kataraktı içeride ultrason gücüyle parçalayıp, emiyoruz. Daha sonra, kesimimizi fazla genişletmemek için genellikle katlanır bir mercek koyuyoruz ve genellikle de dikiş koymamız gerekmiyor. Uygun hastalarda damlalı anestezi yapıyoruz. Hastaya iğne yapmak bile gerekmiyor. Fako yöntemi, eski yöntemlerde olduğu gibi astigmatizmaya da yol açmıyor; kesi küçük olduğu için hastalar çok çabuk iyileşiyor. İşlerine çabuk dönüyorlar. Rehabilitasyon çok daha çabuk oluyor.[/FONT]
[h=2]Yapılan ameliyat göz bozukluklarını nasıl gideriyor?[/h][FONT="]Normalde katarakt ameliyatı ile, saydamlığı bozulmuş gözdeki merceğin yerine, göze giren ışınları uygun şekilde odaklayabilmek için doğal merceğe eş değerde bir mercek yerleştirilir ve ardından bütün hastalara yakın okuma gözlüğü verilir. Bu yeni nesil Multifokal göz içi lenslerde ise hem uzak, hem orta ve hem de yakın (okuma) mesafeler için yumuşak geçişli optik odakları vardır. Bunların sayesinde ameliyat sonrası hastalar bütün mesafelerde yaşamlarını gözlüksüz sürdürebilmektedirler.[/FONT]
[h=2]Katarakt ameliyatının ne zaman yapılması uygundur?[/h][FONT="]Eski yöntemlerde kataraktın olgunlaşması bekleniyordu. Çünkü riskleri nispeten daha fazla olan yöntemlerdi. O yüzden, nispeten iyi gören bir göze yapılması istenmiyordu. Fakat şimdi fako yöntemi ile risk en aza indirgenmiş durumda. Bir de olgun kataraktlarda, ultrason gücünün kataraktı parçalaması zorlaşıyor ve ameliyat süresi uzuyor. Bu yüzden zaten kataraktın olgunlaşmasını özellikle istemiyoruz. Ben genellikle tercihi hastalarıma bırakıyorum. Çok değişik görüşler var. Hastanın, görme becerisinin yetmediğini hissettiği zaman, rahatsızlık duyduğu zaman katarakt ameliyatını düşünmesi gerekiyor.[/FONT]