Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Karanlığın Kapatamadığı Huzursuzluk: Midsommar Eleştirisi

Magazin Editor

Magazin Habercisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
7,951
Web sitesi
www.magazin.biz.tr
26 Temmuz 2019 vizyon tarihli Midsommar (Rituel), ilk uzun metraj calışması Hereditary ile adını sinemaseverlere ezberleten Ari Aster’ın son filmi. Filmde Dani ve Christian ciftinin cıktığı bir yolculuk ile şekillenen bir hikayeye ortak oluyoruz. İlişkileri aslında cok da iyi gitmeyen bu cift, Dani’nin Christian’ın arkadaşları ile cıktığı bir yolculuğa ‘’kendi kendisini davet etmesi’’ ile birlikte kendisini İsvec’te kucuk bir koyde bulur. Dani zor bir donemden gecmektedir ve grup ile birlikte tatile cıkması ona iyi gelecektir… Koyde sadece doksan yılda bir kere gercekleşen bir yaz festivaline katılan grup, ilk başta atmosferden ve festivalden cok etkilenir. Ancak bu seremoninin herkes ile paylaşılmayan bir tarafı vardır ve masmavi gokyuzu altında bu eğlenceli kutlamanın rahatsız edici tarafı acığa cıkmaya başlar…

Hereditary filmi, son yıllarda korku sinemasında psikoljik oğeleri en başarılı bicimde kullanan yapımlardan bir tanesiydi. M. Knight Shyamalan’ın 2016 yapımı Split gibi başka filmlerde de psikolojik rahatsızlıklar gerilim ve korku oğeleriyle harmanlanmıştı ancak Aster’ın yorumu diğerlerine gore daha inandırıcı ve samimi gozukuyor. Midsommar, ana karakter Dani’nin rahatsızlığı ile bizi karşı karşıya bıraksa da aslında bu durumun hikayede ne kadar onemli bir rol oynadığını Dani’nin hikayesi tamamlanana (ve film bitene) kadar tamamen anlayamıyoruz. Bu haliyle Aster bu temayı işlemekte ve hikayeyi fazla belli etmeden bu temanın etrafında şekillendirmekte iyi bir iş cıkarmış.

Filmdeki karakterler aslında cok da kendine has ozellikler barındırıyor gibi gozukmuyorlar ancak ana karakterler Dani ve Christian’ın ilişkisi ve sorunları izleyiciye guclu ve ozgun bir başlangıc noktası sağlıyor. Yan karakterler icin ise aynı şeyi soylemek pek de mumkun değil, acıkcası Aster onlar icin boyle bir caba gostermiş mi onu da bilemiyoruz. Christian’ın arkadaş grubu tipik bir erkek boluğu olarak sunuluyor. Bunun yanı sıra İsvec’teki koyun sakinlerinin alışılmadık ve rahatsız edici davranışlarının nedeni ve karakter motivasyonları uzerinde de fazla durulmuyor. Bunun ne kadar istemli bir karar olduğu tabi ki tartışmaya acık bir konu.

Midsommar, ozgun hikayesini yine kendine has bir bicimde işliyor ve filmi beğenip beğenmeyeceğiniz de aslında bu işleyiş tarzı ile ne kadar barışık olduğunuza bağlı. İsvec’teki kucuk koye gidildikten sonra tanıştığımız folklorik oğelerle tanımlanan dunya ile ilgili ise fazla detaya girilmemiş. Yani her karakterin motivasyonunu anlatmak ya da butun rituellerin nedenini acıklamak yonetmenin ilgilendiği bir şey değil. Bununla birlikte hikaye ana karakterler Dani ve Christian’ın ruh halleri ve yaşadıkları uzerinden işleniyor ve aslında bu ciftin ayrılıkları uzerinden ahlaki soruları ele alıyor. Filmin goruntu yonetmenliği ise gercekten ust duzey, oyle ki yabancı basında Ari Aster icin ‘’yeni Kubrick’’ benzetmesi yapanlar bile var. Kamera kullanımı ve goruntu yonetmenliği acısından gercekten yenilikci bir yapım Midsommar. Hipnotik ve vahşi sahneler ile olayların gelişimini izlerken bir yandan da - farklı acılardan - psikolojik ağırlığı yuksek, zor bir ilişki hikayesine ortak oluyoruz ve tam da bu durum hoşunuza gidecek gibi gelmiyorsa Midsommar’a gitmeden once bir kere daha duşunmeniz gerekebilir.

---------------Uyarı: Eleştirinin bu kısmı Midsommar filmi ile ilgili surpriz bozan detaylar (SPOILER) icerir.----------

Filmin başlangıcında Dani ve Christian’ın ilişkisine goz atıyoruz ve Dani’nin kırılgan psikolojisinin Christian icin ilişkiyi zor bir hale getirdiğine şahit oluyoruz. Christian’ın arkadaş grubu Dani ile ayrılması gerektiğini soyluyor ancak Dani ailesini kaybetmenin trajedisi ile baş başa kalınca Christian onu da yanlarına almaları gerektiğini duşunuyor. Burada aslında Christian Dani’ye karşı ‘’cani’’ bir tutum sergilemiyor ancak onu bir ‘’fazlalık’’ olarak goruyor, Dani bu noktada Christian’ın hayatını zorlaştıran bir etmene donuşuyor. Bu duşunce ve duygular aslında Dani’nin birlikte yolculuk ettiği arkadaş grubunun tamamına ait. Ancak İsvec’e geldikten sonra Dani, rituelleri gercekleştiren topluluğun icine cekiliyor ve esas catışma bu rituellerden kacabilmek ya da kacamamak uzerine değil, Dani’nin bu topluluğa katılıp katılmaması uzerine kuruluyor. Bir anda ‘’fazlalık’’ olan Dani, grubun geri kalanının ‘’değersiz’’ olarak tanımlandığı bir ortama dahil olabilmenin olasılığını tartmaya başlıyor. Filmin en ozgun yanı aslında ilişkiler ve ortam ile şart değişikliği uzerinden herkesin aklına gelebilecek ahlaki sorunları işlemesi.

------------------------------------------------------SPOILER SONU-----------------------------------------------------

Midsommar, beğenin ya da beğenmeyin izledikten sonra daha once izlediğiniz korku-gerilim filmlerinden farklı bir şey syrettiğiniz duygusunu size yaşatacak bir yapım. Ancak vahşi ritueller ve karakter psikolojisi uzerinden şekillenen gerilim hikayeleri ilginizi cekmiyorsa ya da nefesinizi tutup ‘’acaba kurtulacaklar mı?’’ sorusu ile izleyeceğiniz bir yapım arıyorsanız Midsommar sizin icin doğru film olmayabilir. Midsommar, Ari Aster’ın cektiği ikinci uzun metraj olsa da yonetmenin tarzı artık net bir bicimde tanımlanmış diyebiliriz. Kalıpların dışında bir gerilim filmi arıyorsanız ve bir karakterin gecirdiği değişimler uzerinden ilerleyen bir hikaye kulağınıza guzel geliyorsa Midsommar’a bir şans vermenizi oneririz. Bunun yanı sıra folklor oğelerinin gerilim filmlerinde kullanımı hoşunuza gidiyor ve bunu başarılı bir bicimde gercekleştiren başka bir yapım arıyorsanın 1973 yapımı ‘’The Wicker Man’’ sizi mutlu edebilecek bir yapım.