Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Erkek ve kadın cinselliği

Magazin Editor

Magazin Habercisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
7,951
Web sitesi
www.magazin.biz.tr
Erkeklerin cinsel yaşamdan beklentilerini aşağı yukarı biliyoruz: Zevk, heyecan, tutku ve eğer mumkunse ufak tefek oyunlar… Oysa kadınlar icin durum biraz daha karışık, cunku kadınlar seksi cok daha farklı boyutlarıyla yaşamanın peşinde…
Cinsellik hem erkekler, hem de ka­dınlar icin hayatın vazgecilmez bir parcası… Ancak bu, iki cinsin seksi aynı şekilde yaşadığı anlamına gelmiyor. Erkekler icin cinsel hazzın temelinde biyolojik bir ihtiyacı karşılama ve rahatlama icgudusu ağır basarken ka­dınlar, bambaşka duygu ve duşuncelerle yatağa giriyorlar. Yani toplumsal onyargı­ların aksine erkekler sekse daha meraklı oldukları halde cinsel ilişkide klasik kalıp­larla yetinirlerken, kadınlar ilişkiye renk katmak icin buyuk caba harcıyor, hayatlarının her alanı gibi cinsel yaşamlarını da ara ara gozden gecirilip yenilenmesi gereken bir butun olarak goruyorlar. Ustelik bu sıra­lardan bazıları, yuzyıllardır devam eden ve her toplumda kabul goren birtakım basma­kalıp duşunceleri de yalanlıyor. İşte kadın­ların cinselliği nasıl yaşadığına dair bazı ipucları ve bilinmeyen gercekler…
Daha fazla hareket istiyorlar
Demiştik ya, erkeklerin sekse daha meraklı olmaları onların daha yaratıcı oldukları ve tutkulu bir cinsel yaşam yolunda daha fazla caba gosterdikleri anlamına gelmiyor. Aksine, kendine ve partnerine on sevişmeyi cok gorenler bile var. Onlar icin asıl olan, cinsel birleşme ve boşalma anı. Oysa kadınlar icin cinsel birleşmenin oncesi ve sonrası da en az kendisi kadar buyuk onem taşıyor.. Onlar daha hareketli, yeniliklere daha acık, farklı tatlar alabilecekleri, değişken bir cin­sellik arayışı icindeler. Zaten uzun vadeli ilişkilerde ister istemez monotonlaşan cin­sel hayatı yeni bir heyecan dalgasıyla ta­zelemek icin caba gosterenler de coğun­lukla kadınlar oluyor. Seksi bir ic camaşırı, romantik bir akşam yemeği, kucuk surpriz­ler, yeni fanteziler… Genellikle bu tarz fi­kirlerin arkasında erkekleri bulmak pek mumkun değil. Onlar kendilerine sunulan zevklerin tadını cıkarmakla yetiniyor ama daha durağan, daha klasik ve daha tek renkli bir cinsel hayattan da şikayet etmiyorlar. Yani kadınlar icin seks, erkekler icin olduğundan cok daha farklı bir anlam taşıyor. Evli kadınlar da seksi seviyorlar; Evliliğin aşk­la birlikte cinsel zevki de oldurduğu yolun­daki butun tezler palavra… Evli kadınların coğu, seksi “bitmeyen bir balayı” tadında yaşamanın hayalini kuruyorlar.
Kocalarının onlara hep aynı tutkuyla sarılmasını, yıllar sonra bile ilk sevişmenin heyecanıy­la sevişmeyi, kocalarıyla aralarındaki sevgililik ilişkisinin ve tutkunun surmesini isti­yorlar. Oysa coğu erkek kendini sevgilisi ya da nişanlısı konumundaki kadını nikaha kadar elinde tutmak ve etkilemek zorunda hissetse bile, nikahtan sonra gevşiyor ve ilişkiyi cinsellik de dahil her yonden boşluyor. Evliliğin kacınılmaz olarak rutinleşme tehlikesine duştuğu donemlerde bunu fark eden ve durumu değiştirmek icin caba gos­teren genellikle kadın oluyor. Ancak tabii ki bu tek taraflı caba yeterli değil ve ilişki­nin her acıdan olduğu gibi cinsellik yonun-den de sıradanlasma tuzağına duşmesi ka­cınılmaz. Yine de ne olursa olsun kadınla­rın evlenince yatakta tembelleştikleri ya da evli kadınların seksi sevmedikleri duşuncesi son derece yanlış…
Cinselliği aşkla birlikte yaşamak istiyorlar
Pek cok kadının hayatında en az bir adet tek gecelik ilişki, sadece fiziksel cekimden yola cıkılarak yaşanan bir cinsellik, salt be­densel hazları tatmin uğruna gercekleşen bir sevişme vardır. Ancak butun bunlar, ka­dınların cinselliğe duygularını da karıştır­dıkları gerceğini değiştirmiyor. Onlar icin aşk, paylaşım, şefkat ve ilgi “mukemmel teknikten” once geliyor. Cinsel tatmin an­cak duygusal tatminle butunleştiğinde anlam ve değer kazanıyor. İster yeni başla­yan bir ilişkide olsun, ister yıllardır suren bir beraberlikte, her kadın cinselliği yaşa­dığı erkek icin ozel olmak ve onda hayranlık uyandırmak istiyor.
Kadınların cok bu­yuk bir kısmı, hatta savunma mekanizma­larını calıştırıp aksini iddia edenler bile sek­si sadece seks olarak gormeyi başaramı­yor, ozellikle ilk sevişmeden sonra ciddi bir beklenti icine giriyor, erkekler gibi rahat rahat kapıyı arkalarından cekip cıkamıyor, o en mahrem anların izlerini uzerlerinde taşıyorlar. Karşı tarafın bakış acışı farklı ol­duğu zaman da hayal kınklığına uğruyor, acı cekiyor ve bunalıma surukleniyorlar. Onlar icin nitelik nicelikten once geliyor: İş­te kadınlarla erkeklerin sekse bakış acıları arasındaki en buyuk farklardan biri… Er­kekler nasıl ki yemek konusunda pek seci­ci davranmıyorlarsa, yatakta da onlerine her konanı “yiyebiliyorlar.” Ama bugune kadar kac kadınla birlikte oldukları, cinsel tatmin ve erkekliğin ispatı acısından buyuk onem taşıyor. Kadınlarsa tam aksine nite­likten cok niceliğe onem veriyorlar. Erkeklere has “Ne sevişsem kar…” duşuncesinin yerini kadınlar da “Bir kere olsun, tam ol­sun” fikri alıyor. Tatmin edici olmayan, hic­bir anlam ifade etmeyen, ozelliksiz ve tat­sız seks, kadınların tuylerini diken diken etmeye yetiyor. Yani onlar icin sayı değil, ka­lite belirleyici… Haftada bir kere gercekle­şen, ama fantezilerle zenginleştirilmiş, renk­li, eğlenceli ve yaratıcı bir sevişmeyi her gun yaşanan yavan, sıradan, oylesine bir cinsel ilişkiye bin kere tercih ediyorlar.
Seks hakkında konuşmaktan korkmuyorlar
Cinsellikten soz etmenin erkeklere has bir ozellik olduğu duşuncesi de bir başka yan­lış duşunce… Cunku arkadaşlarla biraraya gelince cinsel icerikli espriler yapmak, bel­den aşağı fıkralar anlatmak, dunyaca unlu bir seks ilahesini cok beğendiğini ve onunla bir gece birlikte olmak icin her şeyi yapabileceğini soylemek ne yazık ki seks hak­kında konuşmak anlamına gelmiyor. Asıl onemli olan gerektiğinde sorunlardan bah­sedebilmek, onları cozmeye calışmak, is­tekleri ve şikayetleri dile getirmek, gerek­tiğinde bazı değişiklikler yapmaya cesaret edebilmek… Bunu da erkekler değil, kadın­lar yapıyor. Onlar cinsel hayatlarını gozden gecirme, kendilerini eleştirme, duygularını ve beklentilerini dile getirme, yani genel olarak seksten bahsetme konusunda cok daha cesurlar.
Erkeklerse arkadaşlarıyla konuşurken aslan kesildikleri, cinsellik hak­kında atıp tuttukları halde iş ikili ilişkiye geldiğinde, yani bu konuyu sevdikleri ve ya­taklarını paylaştıkları kadınla konuşmaları soz konusu olduğunda tuhaf bir bicimde suskunlaşıyor, iclerine kapanıyor ve bu tip konuşmaları gereksiz bulduklarını belli eden hareketler yapıyorlar.