[h=2]Yutma Güçlüğü ve Kanlı Öksürük Yemek Borusu Kanserine İşaret Edebilir[/h][FONT="]Çoğunlukla erkeklerde görülen “yemek borusu kanseri” (Özefagus kanseri) dünya çapında kanser ölümlerinde 7’inci sırada yer almaktadır. Yemek borusu kanserinin görülme oranı coğrafi dağılıma göre farklılık göstermekte ve en fazla Çin, İran ve Japonya gibi Asya ülkelerinde görülmektedir. Bunun nedeni; genetik faktörler gibi çevresel birtakım faktörlerin de kanser oluşumuna etkisidir. Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Bölümü Uzmanları, yemek borusu kanseri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.[/FONT]
[h=2]Aşırı alkol tüketimine dikkat![/h][FONT="]“Yemek borusu kanserinin yüksek oranda görüldüğü ülkelerde, kansere yol açtığı düşünülen en belirgin etken, alkol tüketimidir.” diyen Op. Dr. Baydar, “Batılı ülkelerde de bu hastalığın en yaygın nedenleri arasında alkol kullanımı yer almaktadır. Beslenme alışkanlıklarının da yemek borusu kanseri üzerinde etkisi vardır. Çok sıcak içeceklerin hızlı bir şekilde içilmesi, kömürde ızgara, tütsüleme ve kızartma yöntemi ile hazırlanan gıdaların tüketimi; meyve, sebze ve balık etinden fakir beslenme yemek borusu kanserine zemin hazırlar.“ şeklinde konuştu.[/FONT]
[h=2]Göğüs ağrısı ve kanlı öksürük yemek borusu kanserine işaret edebilir[/h][FONT="]Op. Dr. Baydar, hastalığın erken evresinde yaygın olarak görülen ilk belirti, katı yiyecekleri yutma güçlüğü olduğunu şu sözlerle ifade etti. “Şikayetler tanıdan birkaç ay önce başlamakta; ancak hasta tarafından sıradan bir şikayet olarak algılandığından çoğu zaman doktora geç başvurulmaktadır. Hastalığın diğer belirtileri göğüste ağrı ve kanlı öksürüktür. Yemek borusu kanserinin önemli bir başka belirtisi ise, ani kilo kaybı (ayda 6-7 kilo kaybı) diğer bir bulgudur.”[/FONT]
[h=2]Erken dönemde cerrahi müdahale çok önemli[/h][FONT="]Op. Dr. Baydar, yemek borusu kanserinde cerrahi müdahalenin önemi ile ilgili şunları kaydetti: “Yemek borusu kanserinin erken evrede tedavisi için yemek borusu alınmakta ve mide ya da kalın bağırsaktan bir tüp oluşturarak, yemek geçişi sağlanmaktadır. İleri evrede yapılacak tedavinin şekli ve kapsamı, hastalığın ne kadar yayıldığına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Gelişen teknolojilerin kullanıldığı yöntemler sayesinde hasta açısından daha konforlu ameliyatlar uygulanabilir. Kapalı yöntem olarak bilinen “laparoskopik” uygulamaların yanı sıra; robotik cerrahi yöntemiyle kanser cerrahisi yapılabilir. Ameliyat sonrası ise hastalığın yaygınlığına veya tümörün büyüklüğüne bağlı olarak ameliyat öncesinde hastaya kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri tercih edilebilir.”[/FONT]
[h=2]Cerrahi şansı olmayan hastalar için stent de önemli bir seçenektir[/h][FONT="]“Hastaya tedavi edici bir ameliyat yapılamıyorsa, öncelikle yemek borusu içinde açılan ve yemek geçecek bir alan oluşturan “stent” kullanılmaktadır diyen Op. Dr. Baydar hastalık çok ileri düzeyde ise; mideye takılan bir tüp yardımıyla hastanın beslenmesinin sağlanabileceğini belirtti.[/FONT]
[h=2]Vakit kaybetmeden doktora başvurun[/h][FONT="]Op. Dr. Baydar, tedaviden olumlu sonuç almak için erken teşhisin büyük önem taşıdığını belirterek doktora başvurulması gereken durumları şöyle sıraladı:[/FONT]
[h=2]Aşırı alkol tüketimine dikkat![/h][FONT="]“Yemek borusu kanserinin yüksek oranda görüldüğü ülkelerde, kansere yol açtığı düşünülen en belirgin etken, alkol tüketimidir.” diyen Op. Dr. Baydar, “Batılı ülkelerde de bu hastalığın en yaygın nedenleri arasında alkol kullanımı yer almaktadır. Beslenme alışkanlıklarının da yemek borusu kanseri üzerinde etkisi vardır. Çok sıcak içeceklerin hızlı bir şekilde içilmesi, kömürde ızgara, tütsüleme ve kızartma yöntemi ile hazırlanan gıdaların tüketimi; meyve, sebze ve balık etinden fakir beslenme yemek borusu kanserine zemin hazırlar.“ şeklinde konuştu.[/FONT]
[h=2]Göğüs ağrısı ve kanlı öksürük yemek borusu kanserine işaret edebilir[/h][FONT="]Op. Dr. Baydar, hastalığın erken evresinde yaygın olarak görülen ilk belirti, katı yiyecekleri yutma güçlüğü olduğunu şu sözlerle ifade etti. “Şikayetler tanıdan birkaç ay önce başlamakta; ancak hasta tarafından sıradan bir şikayet olarak algılandığından çoğu zaman doktora geç başvurulmaktadır. Hastalığın diğer belirtileri göğüste ağrı ve kanlı öksürüktür. Yemek borusu kanserinin önemli bir başka belirtisi ise, ani kilo kaybı (ayda 6-7 kilo kaybı) diğer bir bulgudur.”[/FONT]
[h=2]Erken dönemde cerrahi müdahale çok önemli[/h][FONT="]Op. Dr. Baydar, yemek borusu kanserinde cerrahi müdahalenin önemi ile ilgili şunları kaydetti: “Yemek borusu kanserinin erken evrede tedavisi için yemek borusu alınmakta ve mide ya da kalın bağırsaktan bir tüp oluşturarak, yemek geçişi sağlanmaktadır. İleri evrede yapılacak tedavinin şekli ve kapsamı, hastalığın ne kadar yayıldığına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Gelişen teknolojilerin kullanıldığı yöntemler sayesinde hasta açısından daha konforlu ameliyatlar uygulanabilir. Kapalı yöntem olarak bilinen “laparoskopik” uygulamaların yanı sıra; robotik cerrahi yöntemiyle kanser cerrahisi yapılabilir. Ameliyat sonrası ise hastalığın yaygınlığına veya tümörün büyüklüğüne bağlı olarak ameliyat öncesinde hastaya kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri tercih edilebilir.”[/FONT]
[h=2]Cerrahi şansı olmayan hastalar için stent de önemli bir seçenektir[/h][FONT="]“Hastaya tedavi edici bir ameliyat yapılamıyorsa, öncelikle yemek borusu içinde açılan ve yemek geçecek bir alan oluşturan “stent” kullanılmaktadır diyen Op. Dr. Baydar hastalık çok ileri düzeyde ise; mideye takılan bir tüp yardımıyla hastanın beslenmesinin sağlanabileceğini belirtti.[/FONT]
[h=2]Vakit kaybetmeden doktora başvurun[/h][FONT="]Op. Dr. Baydar, tedaviden olumlu sonuç almak için erken teşhisin büyük önem taşıdığını belirterek doktora başvurulması gereken durumları şöyle sıraladı:[/FONT]
- Katı yiyecekleri yutmada güçlük yaşandığında,
- Göğüste ağrı hissedildiğinde,
- Kanlı öksürük varsa,
- Ani kilo kaybı gibi belirtiler görüldüğünde vakit kaybetmeden uzman yardımı alınmalıdır.