Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi Başkanı David Rubin, Yeni Dönemde Nasıl Bir Yol İzleyecekler

Abanoz

Member
Katılım
16 Eki 2019
Mesajlar
103
Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi başkanı olarak göreve gelen David Rubin, önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleyeceklerine dair açıklamalarda bulunurken; Akademi üyelerine Oscar yarışındaki filmleri internet üzerinden izleme imkânı sunacaklarını açıkladı.


Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi ya da daha çok kullanılan ismiyle , Akademi bu yıl 842 yeni üyeyi bünyesine katmış, özellikle The 50/50 Movement’ın çalışmalarıyla gündeme taşınan sinema dünyasında kadın-erkek eşitliğinin sağlanması yolunda önemli bir adım atmıştı, aynı zamanda 2015 yılında ortaya çıkan #OscarsSoWhite hareketinin ardından üyeleri arasında çeşitliliği arttırma yoluna gitmişti.


Akademi’nin yaptığı değişiklikler sadece bunlarla sınırlı değil. Geçtiğimiz aylarda John Bailey’nin ayrılmasından sonra yeni Akademi başkanı olarak göreve casting direktörü David Rubin getirilmişti. David Rubin’in göreve gelmesinden sonra Akademi nezdinde bazı değişikliklerin yapılması söz konusu olmuştu. Geçtiğimiz günlerde Telluride Film Festivali’ne konuk olan David Rubin, bu değişiklikler hakkında Indiewire‘a bazı açıklamalarda bulundu. Rubin, Akademi üyeleri için yapılacak olan yeniliklerden bahsederken; Netflix filmlerinin Oscar yarışında yer alıp almamasına dair görüşlerini dile getirdi.
[h=3]Akademi Üyeleri, Oscar Yarışında Yer Alan Filmleri İnternet Üzerinden İzleyebilecek[/h]
david-rubin-filmloverss.jpg

Yeni Akademi başkanının gelmesiyle beraber yapılan en büyük değişiklik belki de, Akademi üyelerine Oscar yarışında yer alan filmleri internet üzerinden izleme imkânı sunulacak olması. Geçtiğimiz yıllarda Akademi üyeleri için Oscar’a aday olan filmleri sinemada izleme zorunluluğu vardı. Hatta bir filmin vizyona geç girmesi, o filmin Oscar yarışındaki durumunu önemli ölçüde etkiliyordu.


Gelen yeni kararla beraber bu durumun ortadan kalkabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. David Rubin’in buradaki asıl amacı, üyelerin Oscar yarışındaki tüm filmleri izleyebilmesi. Geçtiğimiz dönemlerde belgeseller, animasyon filmleri ve kısa filmler, üyeler için Akademi’nin kendi sitesinde hazır bulundurulmuştu. Akademi, Apple TV’de yer alacak kendi uygulamasına yeni kategoriler ekleyerek daha fazla filmi üyelerine sunacak.
Ancak birçoğu henüz ABD’de ithalatçı bulamadığı için En İyi Uluslararası Film kategorisindeki aday adayları Akademi’nin online platformunda yer almayacak. Bu kategoride adaylık kazanmayı uman 93 film için eski yıllarda olduğu gibi sinema salonlarında Akademi üyelerine özel gösterimler düzenlenecek.


Bu konuda bir süredir çalışma yaptıklarını söyleyen David Rubin, sözlerine şu şekilde devam etti: “Akademi’nin uluslararası bir kuruluş olmasına yönelik çabalarımız var. Bunu yapmamızın bir nedeni de uluslararası film yapımcıları ve uluslararası izleyicilerle bağlantı kurmak. İnsanların uluslararası uzun metrajlı filmler görmelerini sağlama çabalarının tümü bu amaç doğrultusundadır. Bu asla bir Amerikan Akademisi olmamıştı. Orijinal ticari ve popüler film yapımcılığı esasen Amerikan kökenli olsa da, sinema dünyası uluslararası.” Akademi’nin, 2020 ödül sezonu için üyelerine hazırladığı yeni platformunu kısa sürede duyurması bekleniyor.


Ek olarak David Rubin; genç izleyicileri Oscar ödül törenini izlemeye çekmenin önceliklerinden biri olduğunu ve bunun Oscar’ın geleceği için şart olduğunu biliyor. Yapılacak yeni değişikliklerde bu duruma önem verdiklerini de sözlerine ekliyor. Böyle bir uygulamaya gidilecek olması, Oscar törenini daha fazla kişinin izlemesi açısından oldukça mantıklı. Akademi’nin bu konuda yapacağı yenilikleri beklerken; aklımıza geçtiğimiz yıl duyurulduğunda bomba etkisi yaratan ancak daha sonra gelen tepkilerle beraber şimdilik rafa kaldırılan En İyi Popüler Film Oscarı kategorisi geliyor. Son yıllarda reytinglerinde hızlı bir düşüş yaşayan Oscar törenini canlandırmak için alındığını düşündüğümüz bu kararın, yeni gelen yönetimle beraber törene dâhil edilip edilemeyeceği merak konusu oldu.


[h=3]David Rubin: “Filmlerin Dağıtılma ve İzlenme Biçimlerine Duyarlı Olmamız Gerekiyor.”[/h]
the-irishman-2-filmloverss.jpg

Bilindiği üzere Netflix’in filmler çekerek sinema sektöründeki dengeleri değiştirmesi, sektörde büyük yankı uyandırdı ve deyim yerindeyse taşları yerinden oynattı. Geçen yılın başından beri süregelen Netflix-Cannes Film Festivali gerginliği işleri kızıştırırken; bu durumun etkileri Oscar Ödülleri’nde de varlık gösterdi. Özellikle Netflix’in Alfonso Cuarón imzalı Roma için yürüttüğü Oscar stratejisi ve En İyi Film Oscarı’nı son anda Green Book’a kaptırmasına rağmen 3 Oscar ödülüne layık görülmesi, sinema sektöründeki birçok insanın tepkisini çekti. Hatta Steven Spielberg’ün, Netflix filmlerinin Oscar’da değerlendirmeye alınmaması için Akademi üyeleri ile görüşeceği dedikoduları sektörden birçok insanın tepkisini çekmişti.


Yeni Akademi yönetiminin bu konuya nasıl bakacağını sorusu kafamızı kurcalarken; David Rubin, bu konuda Netflix cephesini umutlandıracak açıklamalara imza atıyor. Filmlerin dağıtılma ve izlenme biçimlerine duyarlı olunması gerektiğini söyleyen Rubin, dağıtım modellerinin değiştiğine dikkat çekerek kendi misyonlarından ödün vermeden tüm taraflarla görüşmek için toplantı ayarladıklarını söyledi. Bu konuya açık bir fikirle yaklaştığını da belirten David Rubin, “Şu an bildiklerimize dayanarak değişiklikler yapsaydık aceleci bir karar olurdu. Manzarayı görmek için film yapımında ve yayınlanmasında yer alan tüm taraflarla birlikte oturmak istiyorum. Kararlara dâhil olan tüm büyük oyuncuları toplamak istiyoruz. Eşit bir oyun alanı bulabilirsek, herkesi tanıyabilir ve buna dâhil edebiliriz. Bunu sürdürmek için metodik ve titiz olmamız gerekiyor. Bu devam eden süreçte her şeyin nereye gittiğini görelim. İki tarafı da anlayana kadar taraf tutmayacağız. Görüşmeleri dört gözle bekliyorum.” açıklamasını yaptı.


Bu toplantıları yıl sonundan önce gerçekleştirmek istediklerini söyleyen David Rubin, görünüşe göre sinema sektöründe değişen dengeleri görmezden gelmiyor. Rubin’in bu açıklaması, Martin Scorsese‘nin merakla beklenen yeni filmi The Irishman açısından kayda değer bir gelişme. Netflix önderliğinde izleyiciyle buluşacak olan filmin Oscar yarışında beklenen etkiyi yaratıp yaratamayacağı bir süredir sinema gündemini meşgul ediyor. Nefflix, filmi yaygın dağıtıma sokmak için ABD’nin en büyük sinema salonu zincirlerinden AMC Theatres ve Cineplex ile görüşmüş fakat bir anlaşmaya varamamıştı. Bunun sonucunda filmi az sayıda sinema salonunda gösterime sokmakla yetinmek zorunda kalmıştı. Görüşmeler Netflix açısından iyi geçerse, The Irishman hiçbir engelle karşılaşmadan Oscar yarışına dâhil olabilir. Taraflar arasındaki görüşmelerin nasıl sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz.