Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Nilgun Belgun: Ataturkcu ve Cumhuriyetci bir kadınım

Magazin Editor

Magazin Habercisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
7,951
Web sitesi
www.magazin.biz.tr
nilgun-belgun-ataturkcu-ve-cumhuriyetci-bir-kadinim.jpg

Doğallığı, samimiyeti, neşesi, şen kahkahasıyla ve usta oyunculuğuyla gonlumuzde taht kurmuş Nilgun Belgun, SOZCU okurlarına konuştu. İşte corona viruse yakalanmasından, Rum zannedilmesine kadar cevap verdiği icten roportajı…
Corona virusu nasıl atlattınız? Hangi şikayetleriniz vardı?
Virusu nereden aldığımı bilmiyorum. Cok az kişiyle goruşuyordum. Kızlarıma bile bulaştırmadım. Tat ve koku kaybı yaşadım. Tomografinin ardından corona virusu ciğerimde gorduler. Beni hemen hastaneye yatırmak istediler. Hastalığı hafif değil orta duzeyde gecirdim. Nefes darlığım olmadı, oksijene ihtiyac duymadım. Sadece cok buyuk halsizlik yaşadım. 8 gun boyunca geceli gunduzlu uyudum.
HEPİMİZ COK ZARAR GORDUK

Cin'den gelen aşıyı olur musunuz?

Bu hastalığa yakalanmamak icin tabii ki aşı olurum. Ancak şu an vucudum antikor urettiği icin 6 ay zaten aşı olmamam gerekiyor. Bu 6 ay zarfında da butun aşıları araştıracağım. Bu hastalığa yakalanmaktansa aşı olmak en doğru yol.
Salgın sanatcıları ekonomik olarak nasıl etkiledi?
Covid-19 butun sanatcıları etkiledi. Eğlence hayatını cok etkiledi. İnsanların da zaten bu hastalık korkusuyla boyle kalabalık ortamlara, sanatsal etkinliklere gidecek hali kalmadı. Kapalı salonlara girme isteği yok. Eğlenmeyi duşunmuyor insanlar şu an. Bir an once bu virusun hayatımızdan gitmesini istiyor herkes. Biz, hepimiz cok zarar gorduk. Marttan bu yana calışmıyorum. Muzisyenler deseniz oyle… Bizim yanımızda, ekibimizde olan insanlar cok zor durumda. Ben kendi adıma yardımcı olmaya calıştım. Trilyoner değilim ama hic olmazsa masraflarımı kısarak kendimi idare edebiliyorum. Gundelik yaşayan, calışan bir cok oyuncu var. Kultur ve Turizm Bakanı tiyatrocularla da toplantı yaptı. Bir takım yardımlaşmalar oluyor. Ama derseniz ki yeterli mi yeterli değil.
BAŞKA DUNYAYA UYANACAĞIZ
Yazıp yonettiğiniz ‘Aşk ve Komedi' oyununu artık online olarak oynamak nasıl bir duygu?
Oyunu yılbaşı gunu ve arkasından 3 gun online olarak actım. İnsanların bu kadar beğeneceğini duşunmemiştim. Cunku tiyatro seyirciyle nefes nefese, goz goze oynanan bir sanat dalı. Cok iyi satışlar oldu. 2 defa ust uste bilet alıp seyreden insanlar var. Bu beni cok mutlu etti. Ancak derseniz ki tiyatro online oluyor mu, olur ama seyirciyle alınan tat, seyirciyle yaşanan buyulu iki saatin tadını vermez. Bu donemi boyle gecirmek zorundayız ama başka care yok. Belki de hayat dijitale doğru gidiyor. Yeni bir dunya kuruluyor, bu yaşadığımız virusten sonra bambaşka bir dunyaya uyanacağız. Mutlaka bir değişim olacak ben ona inanıyorum.
ŞİVESİ BANA YARDIMCI OLDU

Yabancı Damat dizisinde Katina, Akasya Durağı dizisinde Eleni karakterini bence gercek bir Rum gibi oynamanızdan kaynaklı sizi Rum zanneden bircok kişi var…

Evet, benim babaannem Rum olduğu icin o aksanı cok iyi yaptığımı bilen Turker İnanoğlu, Akasya Durağı'nda ve Yabancı Damat'ta bana iki Rum karakteri verdi. Yabancı Damat'taki cok guzel bir karakterdi, cok severek oynadım. Ben genelde komedi oynuyorum ama Katina'nın dramatik bir yapısı da vardı. Komedi oynayanlar cok iyi dram oynarlar. Komedi oynamak zor iştir. Bu rolleri cok severek oynadım cok beğenildiği icin de beni gercekten Rum zannedenler var ama ben Musluman bir anne, babanın kızıyım. Dedem de Musluman. Zaten Rum olsam adım Despina olurdu. Adım Nilgun, soyadım Belgun. Ataturkcu, cumhuriyetci bir kadın olarak da Rum, Ermeni bunlar fark etmez hepimiz bu ulkenin insanlarıyız. Ama ben Elhamdulillah Muslumanım. Gecen gun Twitter'da da benim adıma birisi bu konuyla ilgili cok guzel bir şey yazmış. Ama Rum olduğumu soylemiş orada. Ben Rum kızıyım demiş, Rum kızı olmakta cok guzel bir şey ama ben Rum değilim. Şoyle ki babaannem Rum'du fakat dedemle evlenince dedem ondan Musluman olmasını rica etmiş. Babaannem de Musluman oldu zaten ama şivesi hicbir zaman duzelmedi. Ben de babaannemle birlikte olduğum icin hep o şivenin oyunculuğumda bana yararı oldu.
nilgun-belgun-ataturkcu-ve-cumhuriyetci-bir-kadinim-5ffd587c7608d.jpg
Nilgun Belgun tek başına yapımcı desteği almadan, dimdik ayakta bugunlere kadar geldiğini soyledi…

Sizi genelde hep neşeli goruyoruz. Ancak icinizde nasıl birisiniz? Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Ben gercekten cok neşeli bir insanım. Butun arkadaşlarım ve benimle olanlar bilirler. Neşeli olmam asla sahte değil. Benim annem de boyle bir kadındı. İyi ki ona benzemişim. Fakat bunun dışında cok prensipleri olan, kuralları olan bir kadınım. İş hayatında da cocuklarımı yetiştirirken de otoriterdim. Halen de bir otoriterliğim vardır ama bu kotu anlamda değil. Herkesin birbirine saygılı olması anlamında. Beni de babam boyle yetiştirdi cunku. Onun dışında kızlarım da mesela arkadaşlarıyla buluşmak yerine benimle buluşmayı tercih ederler cunku beni daha eğlenceli bulurlar. Normal bir insanım tabi ki uzulduğum, sıkıldığım, kızdığım cok şey, haksızlıklar olabiliyor. Ama yaşadığınız o haksızlıklar karşısında her zaman dimdik durmuşumdur, kendimi savunmuşumdur. Kimseye muhtac olmadan tek başına da bir başarı hikayesi olmadan kendimi buralara kadar getirmişimdir. Arkamda beni destekleyen hicbir yapımcı olmadı. Tek başıma buralara kadar dimdik geldiğim icin belki de otoriter tarafım olmuştur. Ben Nilgun Belgun'u, son derece bardağın boş tarafından cok dolu tarafını goren bardak boşaldıkca kendini dolduran, ozguveni olan, bir tavrı tarzı olan, kimseyi taklit etmeyen, kendi kişiliğiyle dimdik yuruyen Ataturkcu, Cumhuriyetci bir kadın olarak goruyorum.
Akademisyen Aylin Sozer'in oldurulmesinin ardından daima kanayan yaramız kadın cinayetlerini bir kez daha gundeme getirdi. Ne duşunuyorsunuz?
Kadın cinayetlerinin kabul edilebilir bir yanı yok. Onune geleni istediğin gibi kesip bicip olduremezsin. Bunun cok ağır cezaları olmalı. Bir insanı oldurmek nasıl bir vahşilik? Katiller, ellerini kollarını sallayarak ‘Yok eski sevgilimdi', ‘Yok kravat taktım, iyi hal gosterdim' gibi bahanelerle kurtulmamalılar bu işten. Bunun vebali cok ağır olmalı.
Turkiye'nin en buyuk sorunu nedir?
En buyuk sorunu kadın cinayetleri ve hayvanlara yapılan eziyetler. Bunlar medeni bir ulkede olmaması gereken davranışlar. Bir hayvana eziyet etmek hangi akla hangi vicdana sığar? Bunlar buyuk sorunlar. Alt yapılarda mutlaka bunu yapan insanların psikolojik sorunları olduğunu duşunuyorum. Bunun cozumu de cok ağırlaştırılmış cezalar. Mutlaka adaletin temin ettiği en ağır cezaların verilmesini istiyorum.
Ulkemizde ayrımcılık var mı?
Ben insanları partilere, tuttukları takımlara gore ayrıştırılmasından hoşlanmıyorum. Bir ulkede hepimiz kardeşce, sevgiyle beraber olmazsak o ulkede huzur olmaz. Bu ayrımcılıktan hoşlanmıyorum. Benim her partiden, her takımdan arkadaşım var. Ben arkadaşlarımı, dostlarımı iyiliklerine, vicdanlarına gore secerim. Onun dışında her şey ozgur, demokratik fikridir, secimidir. Son zamanlarda benim gorduğum butun dunyada sanıyorum boyle, sevgisizlik hakim. Madde daha ağır bastı. Maddeye olan zaaflar daha fazla olduğu icin insanlar sevgiyi, barışı, guzel duyguları unuttu. Bizi biz yapan o guzel duygular, kalbimiz, sevgimiz, vicdanımız. Bizi insan yapan bunları tekrar hatırlayalım.
sizlere www.magazin.biz.tr farkıyla sunulmuştur