Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Kedi ve kopek alerjisi engellenebilir mi?

Magazin Editor

Magazin Habercisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
7,951
Web sitesi
www.magazin.biz.tr
Alerjiye bağlı rahatsızlıklar gelişmiş ulkelerde son derece yaygın, buna ornek olarak bahsi gecen ulkelerde nufusun %10’unda astım, %30’unda ise alerjiye bağlı nezlenin gorulduğunu soyleyebiliriz. ABD’de evcil hayvan kaynaklı alerjiler, ozellikle evcil kedi ve kopeklerden kaynaklananlar, gectiğimiz 20 yılda giderek yaygınlaşmış.
ABD’deki kedi sahiplerinin %17’si, kopek sahiplerinin ise %5’i kendi hayvanlarına karşı alerjik. İnsanlar evcil hayvanlarını “ailelerinin bir parcası” olarak gorduklerinden alerjik rahatsızlıkları giderek kotuleşse bile, evcil hayvanlarını dışarıya vermekte oldukca gonulsuz.
[h=2]Cozum hipoalerjenik bir evcil hayvana sahip olmak mı?[/h]Evcil hayvan kaynaklı alerjiler cok yaygın olduğundan, insanların careyi hipoalerjenik yani tipik bir kedi veya kopekten daha az alerjen madde ureten boylece evde yaşayan bireylerde alerjik reaksiyona yol acma ihtimali daha az olan bir kedi veya kopekte araması oldukca anlaşılabilir. Gecmişte yapılan hatalı araştırmalar sonucu bazı kopek cinslerinin hipoalerjenik olduğuna inanılmış. Bu cinsler kaniş, schnauzers, shih tzu veya yorkshire teriyeri gibi ya sac yerine kurk bulunduran ya da “cift kat post” yerine “tek kat post” bulunduran kopekler.
Bu konuda yapılan ilk araştırmalar kopekler tarafından salgılanan en onemli alerjen madde olan “Can f 1”in yukarıda belirtilen kopek cinslerinde daha az bulunduğunu gostermiş. Ama daha yakın zamanda yapılan araştırmalara gore hipoalerjenik olsun ya da olmasın butun kopeklerin salgıladığı “Can f 1” miktarı hemen hemen aynı.
Kedilerin vucudunda uretilen en onemli alerjen madde olarak bilinen “Fel d 1” evcil kediler, aslanlar, kaplanlar ve diğer vahşi kediler dahil butun kedigiller tarafından salgılanır. Herhangi bir kedi turunun daha az alerjen madde salgıladığını gosteren herhangi bir araştırma yok. Hatta, kedilerin tuylerinin uzunluğunun bile urettikleri “Fel d 1” miktarına etki ettiği soylenemez.
Bilim dunyasına bakacak olursak, teknolojik gelişmeler Allerca Lifestyle Pets gibi ceşitli şirketlerin, genetiği değiştirilmiş hipoalerjenik evcil hayvanlar satabilmesinin onunu acmış. Şirketin internet sitesi, sattıkları evcil hayvanların nadir olarak da olsa doğada gorulen bir mutasyon sonucu alerjen sentezleme yeteneklerini kaybettiğini belirtmiş.
Allerca’ya gore, yapılan araştırmalar kedilere alerjisi olan insanların hipoalerjenik kedileri ile yaşarken hicbir alerjik rahatsızlık yaşamadığını ortaya koymuş. Bu evcil hayvanlar her ne kadar alıcıya binlerce dolara mal oluyor olsa da, alerjik bir bunyeye sahip olan insanlar icin duzenli olarak ilac almaksızın bir kedi veya kopek sahibi olma yolunu da acmış oluyor.
[h=2]Kedi ve kopeklerdeki alerjen madde miktarını duşurme yolları[/h]Kedilere veya kopeklere alerjisi olan bircok insan, evcil hayvanlarıyla yaşarken alerji semptomlarını azaltmaya yonelik yollar arar. Yakın zamanda, kedilerin alerjen madde uretim miktarını etkileyen ozellikler hakkında bircok araştırma yapıldı.
Kedilerin bircok ozelliği arasında yapılan araştırmaların sonucunda, sadece bir erkek kedide yapılan kısırlaştırmanın, kedinin salgıladığı alerjen madde miktarında ciddi bir duşuş yarattığı gorulmuş.(bkz. kedi alerjisi nasıl gecer?) Şaşırtıcı bir bicimde bir dişi kedinin kısırlaştırılması, kedinin salgıladığı alerjen madde miktarında herhangi bir değişim yaratmamış. Kedinin tuy uzunluğu, evde gecirdiği zaman ve bunun gibi bircok diğer ozelliğinin, salgıladığı “Fel d 1” miktarına herhangi bir etkisi bulunmuyor.
Kopeklerde ise durum farklı. Araştırmalar kopeklerde salgılanan Can f 1 miktarını etkileyen birkac ozellik olduğunu ortaya koymuş, ozellikle kopeğin hayatının buyuk bir bolumunu gecirdiği yerin niteliği kopeğin urettiği Can f 1 miktarında onemli rol oynar. Kopeğin evin ceşitli bolgelerinde yaşamasındansa belirli bir kısmında yaşaması, orneğin sadece mutfak, evdeki Can f 1 miktarının azalmasını sağlar. Kopeğin evin dışında kendine ozel bir bolgede yaşaması da evdeki alerjen seviyesini duşurur, ancak bu duşuk seviye bile kopek yaşamayan evlerdeki alerjen seviyesine oranla cok yuksek. Bunun nedeni kıyafetler ve ayakkabılar aracılığıyla eve taşınan deri dokuntuleri olabilir.
Fakat, cok ilginctir ki kopeklerin kısırlaştırılması kedilerin aksine salgılanan Can f 1 miktarında artışa sebep oluyor.
[h=2][/h] Evcil Hayvan alerji, evcil hayvan, kediler Alerjiye bağlı rahatsızlıklar gelişmiş ulkelerde son derece yaygın, buna ornek olarak bahsi gecen ulkelerde nufusun %10’unda astım, %30’unda ise alerjiye bağlı nezlenin gorulduğunu soyleyebiliriz. ABD’de evcil hayvan kaynaklı alerjiler, ozellikle evcil kedi ve kopeklerden kaynaklananlar, gectiğimiz 20 yılda giderek yaygınlaşmış.
ABD’deki kedi sahiplerinin %17’si, kopek sahiplerinin ise %5’i kendi hayvanlarına karşı alerjik. İnsanlar evcil hayvanlarını “ailelerinin bir parcası” olarak gorduklerinden alerjik rahatsızlıkları giderek kotuleşse bile, evcil hayvanlarını dışarıya vermekte oldukca gonulsuz.
[h=2]Cozum hipoalerjenik bir evcil hayvana sahip olmak mı?[/h]Evcil hayvan kaynaklı alerjiler cok yaygın olduğundan, insanların careyi hipoalerjenik yani tipik bir kedi veya kopekten daha az alerjen madde ureten boylece evde yaşayan bireylerde alerjik reaksiyona yol acma ihtimali daha az olan bir kedi veya kopekte araması oldukca anlaşılabilir. Gecmişte yapılan hatalı araştırmalar sonucu bazı kopek cinslerinin hipoalerjenik olduğuna inanılmış. Bu cinsler kaniş, schnauzers, shih tzu veya yorkshire teriyeri gibi ya sac yerine kurk bulunduran ya da “cift kat post” yerine “tek kat post” bulunduran kopekler.
Bu konuda yapılan ilk araştırmalar kopekler tarafından salgılanan en onemli alerjen madde olan “Can f 1”in yukarıda belirtilen kopek cinslerinde daha az bulunduğunu gostermiş. Ama daha yakın zamanda yapılan araştırmalara gore hipoalerjenik olsun ya da olmasın butun kopeklerin salgıladığı “Can f 1” miktarı hemen hemen aynı.
Kedilerin vucudunda uretilen en onemli alerjen madde olarak bilinen “Fel d 1” evcil kediler, aslanlar, kaplanlar ve diğer vahşi kediler dahil butun kedigiller tarafından salgılanır. Herhangi bir kedi turunun daha az alerjen madde salgıladığını gosteren herhangi bir araştırma yok. Hatta, kedilerin tuylerinin uzunluğunun bile urettikleri “Fel d 1” miktarına etki ettiği soylenemez.
Bilim dunyasına bakacak olursak, teknolojik gelişmeler Allerca Lifestyle Pets gibi ceşitli şirketlerin, genetiği değiştirilmiş hipoalerjenik evcil hayvanlar satabilmesinin onunu acmış. Şirketin internet sitesi, sattıkları evcil hayvanların nadir olarak da olsa doğada gorulen bir mutasyon sonucu alerjen sentezleme yeteneklerini kaybettiğini belirtmiş.
Allerca’ya gore, yapılan araştırmalar kedilere alerjisi olan insanların hipoalerjenik kedileri ile yaşarken hicbir alerjik rahatsızlık yaşamadığını ortaya koymuş. Bu evcil hayvanlar her ne kadar alıcıya binlerce dolara mal oluyor olsa da, alerjik bir bunyeye sahip olan insanlar icin duzenli olarak ilac almaksızın bir kedi veya kopek sahibi olma yolunu da acmış oluyor.
[h=2]Kedi ve kopeklerdeki alerjen madde miktarını duşurme yolları[/h]Kedilere veya kopeklere alerjisi olan bircok insan, evcil hayvanlarıyla yaşarken alerji semptomlarını azaltmaya yonelik yollar arar. Yakın zamanda, kedilerin alerjen madde uretim miktarını etkileyen ozellikler hakkında bircok araştırma yapıldı.
Kedilerin bircok ozelliği arasında yapılan araştırmaların sonucunda, sadece bir erkek kedide yapılan kısırlaştırmanın, kedinin salgıladığı alerjen madde miktarında ciddi bir duşuş yarattığı gorulmuş.(bkz. kedi alerjisi nasıl gecer?) Şaşırtıcı bir bicimde bir dişi kedinin kısırlaştırılması, kedinin salgıladığı alerjen madde miktarında herhangi bir değişim yaratmamış. Kedinin tuy uzunluğu, evde gecirdiği zaman ve bunun gibi bircok diğer ozelliğinin, salgıladığı “Fel d 1” miktarına herhangi bir etkisi bulunmuyor.
Kopeklerde ise durum farklı. Araştırmalar kopeklerde salgılanan Can f 1 miktarını etkileyen birkac ozellik olduğunu ortaya koymuş, ozellikle kopeğin hayatının buyuk bir bolumunu gecirdiği yerin niteliği kopeğin urettiği Can f 1 miktarında onemli rol oynar. Kopeğin evin ceşitli bolgelerinde yaşamasındansa belirli bir kısmında yaşaması, orneğin sadece mutfak, evdeki Can f 1 miktarının azalmasını sağlar. Kopeğin evin dışında kendine ozel bir bolgede yaşaması da evdeki alerjen seviyesini duşurur, ancak bu duşuk seviye bile kopek yaşamayan evlerdeki alerjen seviyesine oranla cok yuksek. Bunun nedeni kıyafetler ve ayakkabılar aracılığıyla eve taşınan deri dokuntuleri olabilir.
Fakat, cok ilginctir ki kopeklerin kısırlaştırılması kedilerin aksine salgılanan Can f 1 miktarında artışa sebep oluyor.
[h=2][/h]