Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Karaciğer Sirozu

Canlı

Member
Katılım
9 Kas 2019
Mesajlar
122
[FONT=&quot]Karaciğer vücutta kendi kendini yenileyebilen tek organdır. Peki her şey yolundayken çalışma sisteminden haberdar bile olmadığımız karaciğerimiz neden hastalanır ve karaciğer sağlığını korumanın yolları nelerdir? Memorial Ataşehir Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü Uzmanları, karaciğer sağlığının düşmanları ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.[/FONT]
[h=2]Siroz nedir?[/h][FONT=&quot]Çok değişik hastalıklara bağlı olarak karaciğerde değişik derecede hasar meydana gelir. Bunların devamlılığı sonucu da karaciğerde yapısal değişiklikler gelişir. Karaciğerin yapısı bozulur ve giderek artan bir nedbe dokusu gelişimi olur. Hastalık ilerledikçe, fonksiyonel karaciğer hücresi sayısı azalır. Karaciğer sertleşir. İçinden geçmesi gereken kana karşı direnç artar. Kan buradan akamayınca, kanın geldiği bölgelerde (bağırsaklar, dalak) damar içi basıncı artar ve kan kendine başka yolar bulmaya çalışır. Tüm bunlar sonucu karaciğer fonksiyonları giderek bozulur ve karaciğer yetersizliği bulguları ortaya çıkar.[/FONT]
[h=2]Çocuklar da siroz olabilir mi?[/h][FONT=&quot]Doğumdan itibaren bazı anomalilere ve bazı kalıtsal hastalıklara bağlı olarak, birkaç aylıktan itibaren karaciğerde siroz gelişebilir. Bunun en sık nedenlerinden biri biliyer atrezi'dir ( doğuştan safra yolları azlığı veya yokluğu).[/FONT]
[h=2]En sık siroz nedeni nedir?[/h][FONT=&quot]Siroza neden olan olaylar çok çeşitlidir. En sık nedenler arasında hepatit B ve C ye bağlı kronik karaciğer hastalıkları sayılabilir.[/FONT]
[h=2]Sirozun bulguları nelerdir?[/h][FONT=&quot]Siroz uzun süreli ve ilerleyici karakterde bir olaydır. Erken dönemlerde bulgular çok hafiftir. Karaciğerdeki hasar arttıkça bulgular da ağırlaşır. En sık görülen bulgular (erken): * İştahsizlık * Kilo kaybı * Bulantı * Halsizlik * çabuk yorulma Daha ileri dönemlerde bu bulgular daha da ağırlaşır: * Vücutta su birikimi (bacaklarda -ödem-ve karında ?assit- şişlik) * Adale erimesi * çabuk morarma veya kanamaya eğilim * Aşırı kaşıntı ve sarılık * Geçici şuur değişiklikleri[/FONT]
[h=2]Sirozdaki nedenleri nelerdir?[/h][FONT=&quot]Karaciğer bir anlamda vücudun fabrikasıdır. Alınan tüm gıdalar karaciğerde vücut için faydalı ve gerekli ürünlerin yapımında kullanılır. Bunlardan biri olan Albümin'in de görevlerinden birisi, sıvıların damar yatağı içinde tutulmasıdır. Karaciğer fonksiyonları bozulunca albümin sentezi (yapımı) da etkilenir. Albümin seviyesi azalınca sıvılar damar yatağında tutulamaz ve dokuların arasına sızar. Bu en erken bacaklarda şişme (ödem) şeklinde ortaya çıkar. Aynı mekanizma ile karın boşluğunda da sıvı birikir (assit). Karın şişer. Bu hastalarda en ufak çarpma ile deride morluklar oluşabilir veya kanamaya eğilim artar. Bunun nedeni, pıhtılaşma için gerekli maddelerin (pıhtılaşma faktörleri) karaciğerdeki hasar nedeni ile gerektiği kadar yapılamamasıdır. Yine karaciğerin işleyememesi sonucu bazı maddeler kanda birikir ve ciddi kaşıntılar ve şuur değişiklikleri (ensefalopati) meydana gelebilir.[/FONT]
[FONT=&quot]Bilerek ya da bilinçsizce gerçekleşen bu davranışlar ve durumlar karaciğerde ciddi hasarlara neden olabilir.[/FONT]
[FONT=&quot]1- Doktor önerisi olmadan ilaç kullanmak[/FONT]
[FONT=&quot]Pek çok ilaç ve bitkisel ürün potansiyel olarak tahrip etkisi yaratabilir. Doktor önerisi olmaksızın reçetesiz ağrı kesici, anti-romatizmal ilaçlar, antibiyotikler, bitkisel ürünlerle zenginleştirilmiş vitamin preparatlarının kullanımı toksik hepatit tablosu ve bazen karaciğer nakli gerektirebilecek ciddi karaciğer yetersizliği vakaları oluşturabilir. Aktarlarda satılan bitkisel ürünler, sanayide kullanılan bazı kimyasal maddelere maruz kalma karaciğer için ölümle dahi sonuçlanabilen toksik etkiler oluşturabilmektedir.[/FONT]
[FONT=&quot]2- Obezite karaciğerde yağlanmaya yol açabilir[/FONT]
[FONT=&quot]Sağlıklı beslenme, yeterli fiziksel aktivite ve kilo kontrolü tüm vücudumuz için olduğu gibi karaciğer için de çok önemlidir. Düzenli öğünler halinde bir beslenme planı ile yağ, şeker ve karbonhidrat tüketiminin azaltılması, vitamin ve mineral açısından zengin olan sebze ve meyve tüketiminin arttırılması, katkılı hazır gıdaların en aza indirilmesi gereklidir. Yoğun alkol tüketimi akut veya kronik karaciğer hastalığı nedenidir.[/FONT]
[FONT=&quot]3- Bazı genetik hastalıklara bağlı karaciğer hastalıkları oluşabilir[/FONT]
[FONT=&quot]Wilson hastalığı gibi bazı genetik hastalıklara bağlı karaciğer hastalıkları oluşabilir. Karaciğerin damar sistemini ve dolaşımını olumsuz yönde etkileyen lokal veya sistemik hastalıklara bağlı karaciğer hastalıkları da görülebilir. Safra yolları hastalıklarına ikincil karaciğer hastalıkları oluşabilir.[/FONT]
[FONT=&quot]4- Hepatit virüsleri karaciğerde enfeksiyona sebep olur[/FONT]
[FONT=&quot]Hepatit A, B ve C virüsleri karaciğere yerleşerek enfeksiyona neden olurlar. Hepatit A virüsü hasta kişilerden dışkı yolu ile çevreye yayılarak, kirli su ve ellerle ağız yolu ile bulaşır. Korunmada tuvalet ve el temizliği çok önemlidir. Hepatit A iyileşme sağlandığında kronikleşmeyen bir enfeksiyon iken hepatit B ve hepatit C enfeksiyonlarında kronik bir enfeksiyon söz konusu olabilir. Kronik enfeksiyon sessiz ve yakınmasız bir durumdan karaciğer sirozu dediğimiz belirgin karaciğer hasarına kadar ulaşabilir. Bu da çevremizde sağlıklı görünen ama hepatit B ve ya C virüslerini kanlarında taşıyan ve bulaştırma potansiyeli olan bireyler olduğu anlamına gelir.[/FONT]
[FONT=&quot]Enfeksiyonu önlemek için bilinçli davranın[/FONT]
[FONT=&quot]Hepatit A ve B virüslerinin aşıları vardır; ancak hepatit C için aşı mevcut değildir. Özellikle aile bireylerinde hepatit B virüsü bulunan kişilerin test edilerek hepatit B aşısı yapılması kesinlikle önerilmektedir. Bulaşma kan ve kan ürünleri ile temas veya cinsel yolla olur. Tek kullanımlık tıbbi malzemeler ve tıbbi cihazların gerekli şekilde dezenfeksiyonları tıbbi yolla hastalık bulaşma riskini önlemektedir. Ev ortamında enfeksiyon taşıyan kişilerle ortak tıraş bıçağı, tırnak makası gibi kanla temas eden aletlerin kullanımı veya pek çok kişiye kullanılan ve yeterli dezenfekte edilmemiş aletlerle yapılan manikür, pedikür ve cilt bakımı gibi işlemler enfeksiyonun yayılmasında etkili olmaya devam etmektedir. Bu hizmetlerin alındığı yerlerin titizlikle seçilmesi daha da iyisi kendi bakım malzemelerini götürerek gerekli işlemlerin yapılması en doğrusudur.[/FONT]
[h=2]Hastalığın daha ileri safhalarında neler olur?[/h][FONT=&quot]Giderek karaciğerdeki metabolizmanın bozulması ile safra yapımı da etkilenir. Tabloya sarılık eklenir. Kanda biriken maddelere bağlı (özellikle proteinli maddeler) beyin etkilenir. Uykuya eğilim, unutkanlık konsantrasyon bozuklukları gelişir. Bu hastalar, et süt gibi proteinli maddeleri kısıtlamaz ise şuur kaybına kadar giden ağır tablolar gelişebilir. Kanın karaciğerden rahat geçememesi sonucu, buraya kan getiren damarlarda basınç artar (portal hipertansiyon). Dolayısıyla dalakta da basınç artar ve dalak büyür (splenomegali). Büyüyen dalak kanın şekilli elemanlarını fazlaca parçalar. Bunun sonucu: alyuvarların fazla yıkımı ile kansızlık (anemi), akyuvarların (lökosit) fazla yıkımı ile lökopeni, trombositlerin (pıhtılaşmada rol oynayan hücreler) fazla tıkımı ile trombopeni gelişir. Buna bağlı kanama bozuklukları ortaya çıkar. Kan, kalbe dönüp tekrar dolaşıma katılmak üzere yeni yollar bulur. Bunlardan, klinik olarak en önemli olanı, yemek borusu (özofagus) iç duvarında yer alan kılcal damarlardır. Bu damarlar, basınç altında aşırı genişler, şişer ve baloncuklar oluşturur. Biz buna varis oluşumu diyoruz. Bunların önemi, değişik mekanizmalar ile yırtılması ve yüksek basınçları nedeni ciddi, ölümcül olabilecek sindirim sistemi içine (yemek borusu ve mide) kanamalara neden olmalarıdır. Sirozlu hastalarda artan diğer bir risk ise karaciğerde kanser gelişimidir. Tek başına sirozun kanser yapıcı etkisi olduğu gibi, siroza neden hastalıkların direkt etkisi ile karaciğerde kanser gelişebilir.[/FONT]
[h=2]Siroz önlenebilir mi?[/h][FONT=&quot]Karaciğerde oluşan yapısal değişiklikleri geri çevirmek mümkün değildir. Ancak, değişik tedaviler ile sirozun ilerlemesini durdurmak veya geciktirmek mümkün olabilir. Esas olan siroz ile sonuçlanabilecek olayları ( alkol kullanımı, hepatitler, kalıtsal bazı hastalıklar,...) erken ortaya koymak ve bunlar ile mücadele etmektir. örneğin, sirozun nedeni aşırı alkol kullanımı ise, alkolün kesilmesi ile olayın ilerlemesi durabilir. Hepatitlere karşı ilaçlar ile mücadele edilebilir.[/FONT]
[h=2]Bacaklardaki şişme (ödem) ve karındaki sıvı (assit) azaltılabilirmi?[/h][FONT=&quot]Bacaklardaki şişlik (ödem), karında sıvı toplanması (assit) ile doktorunuzun vereceği özel diyet ve bazı idrar söktürücüler (diüretik) mücadele edilebilir. Ancak bu ilaçlar mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Bunlara bağlı gelişebilecek bazı dengesizlikler hastalığın ağırlaşmasına neden olabilir. Yine karaciğerin fonksiyon kaybına bağlı kanda biriken maddelere bağlı gelişen şuur değişiklikleri için özel diyetler ve bağırsakları temizleyecek bazı ilaçların kullanılması gerekir.[/FONT]
[h=2]Sindirim sistemine olan kanamaların (varis kanaması) tedavisi varmı?[/h][FONT=&quot]Ciddi sindirim sistemi kanamaları (varis kanamaları) ağızdan yutturulan bir özel tüp ile (endoskop) uygulanabilecek özel teknikler ile durdurulabilir. Bu varislere özel ilaçlar enjekte ederek bunlar kurutulabilir (skleroterapi) veya üzerlerine lastik bantlar yerleştirilebilir (bant ligasyonu). Bunlara rağmen durmayan veya tekrarlayan kanamalarda cerrahi müdahale gerekebilir. özelliği olan bu ameliyatların mutlaka bu konularda deneyimli bir cerrah tarafından yapılması gerekir. Cerrahinin amacı, siroz nedeni ile karaciğerden kanın akamaması sonucu bu damarlarda yükselen basıncı açılacak yeni damar yolları ile (şant) düşürmektir. Böylece kanamalar durur veya tekrarı önlenmiş olur.[/FONT]
[h=2]Sirozun kesin tedavisi var mı?[/h][FONT=&quot]Siroz geliştikten sonra, klasik tedaviler ile bunu geri çevirmek mümkün değildir. Süresi kestirilememekle birlikte olay karaciğer yetersizliği ile sonlanır. Ancak bu yolun sonu demek değildir. Hastalığın bu safhasında bilinen tek tedavi şekli karaciğer naklidir.[/FONT]