Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Fizik Nedir, Fizikçi Ne Yapar?

Magazin Editor

Magazin Habercisi
Katılım
28 Mar 2019
Mesajlar
7,951
Web sitesi
www.magazin.biz.tr
1*sHww19JOU5VZ6IsrKBEvzQ.jpeg




[COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Bu yazımızda çok kısa ve genel bir şekilde ‘Fizik’ dediğinde bir fizikçinin aşağı yukarı neyi kast ettiğini ve fizikçi olma halinin neye karşılık geldiğini anlatmaya çalışacağız. Sürç-i lisan eylersek bize senelerce emek vermiş olan hocalarımızdan şimdiden affola.[/COLOR]
[h=2]Fizik nedir?[/h][COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Bir bilim dalı ve disiplin olarak fizik modern bilimler diyebileceğimiz alanlar arasında en yerleşik olanıdır, oysa gerek tarihsel gerekse de toplumsal olarak erken 20. yüzyıla kadar diğer bilim dallarıyla kıyaslandığında çok da ciddi bir rol oynamamıştır. Peki sahneye bu kadar geç giren fiziği diğerlerinden ayıran nedir?[/COLOR]
[COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Matematiksel metotlar yalnızca bir bilim dalına özgü çıkmazlar, örneğin üniversitelerde verilen Calculus derslerinde öğretilen türev-integral yöntemleri fizikçilerin işine yaradığı kadar iktisatçıların, mühendislerin, hatta siyaset bilimcilerin de işlerine yarar. Birer şablon olarak gösterilen bu yöntemler ilgili alandan gelen içeriğe uygulanabildikleri ölçüde o bilim içinde bir işlev kazanırlar. Fiziği diğer bilimlerden ayıran ve ‘modern bilim’ kavramına en uygun hale getiren de budur, matematiksel metotların ustaca kullanımı.[/COLOR]
[COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Bu kulağa çiğ geliyor olabilir, ancak fizik bilimi en kaba tabirle fiziksel dünyanın önce matematiksel olarak tasvir edilmesi, ardından bu tasvirin çeşitli matematiksel operasyonlarla değiştirilmesi, ve son olarak da değişmiş olan tasvirin gerçek dünyayla tekabül edip etmediğinin test edilmesidir. Örneğin önümüzdeki masayı matematiksel bir obje olarak tasvir edelim, ardından bu objeyi ortadan ikiye bölme matematiksel operasyonuna maruz bırakalım ve devamında neler gerçekleşeceğini kağıt üstünde hesaplayalım. Eğer fiziksel masayı da ortadan ikiye böldüğümüzde kağıt üstündeki gibi davranıyorsa artık elimizde “masayı bölmüş olsak nasıl davranırdı” sorusuna hiçbir fiziksel masaya zarar vermeden yanıt verebilmemizi sağlayan bir yöntem var demektir, ufak çaplı bir kehanet büyüsü gibi![/COLOR]
[COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Erken dönem fiziğin ve astronominin (daha doğrusu astrolojinin) toplumdaki temel işlevi kehanetti, Kepler’in akıl hocası olan Tycho Brahe kraliyet astroloğuydu ve doğan prenslerin geleceğini okuyup sarayda duyurmakla mükellefti (kendisinin aynı zamanda astrolojinin nümerik hesaplamalarla çok daha iyi yapılabileceğine dair çalışmaları bulunmaktadır, astrolojiden astronomiye geçişte önemli bir rol oynamıştır ancak hala daha amacı geleceği tahmin etmektir). Bu bağlamda aslında modern bilimin ‘öngörülebilirlik’ veya daha güncel bir formda ‘modellenebilirlik’ beklentisi ne yenidir, ne de moderndir.[/COLOR]
[COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Doğayı anlamak bir fizikçi için onu öngörebilmekte yatar, elinizdeki son derece şık ve estetik bir teorinin eğer hiçbir öngörüsü deneysel olarak tutmuyorsa onu kaldırıp çöpe atarsınız. Eğer rezil, leş ve çalışması çok zor bir kuramın her öngörüsü tutuyorsa şansıma tüküreyim deyip onunla iş yaparsınız.[/COLOR]
[COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Özetlemek gerekirse, fiziksel bir sistemin matematiksel tasvirini çıkarmak, sonrasında bu matematiksel tasvir üzerinde fiziksel dünyada karşılığı olduğunu varsaydığımız operasyonları uygulamak, sonucunda çıkan matematiksel tasvirin fiziksel gerçekliğini test etmek aşağı yukarı fiziğin tüm öngörü yetisinin metodunu teşkil eder.[/COLOR]
1*jAC0F1mKL_KuIwK7gZi--w.jpeg

1*jAC0F1mKL_KuIwK7gZi--w.jpeg




[h=2]Fizikçi Ne Yapar?[/h][COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Yukarıda anlatılan süreç söz konusu bir masa olunca çok karışık değildir, ancak gözlemleyebilmek için milyonlarca dolarlık cihazların ustaca kullanımına, 25 farklı kuramda geliştirilmiş metotların eksiksizce uygulanmasına ve çıkan sonucun süperbilgisayarlar tarafından analiz edilmesine olanak sunacak modellemelere ihtiyacınız varsa işler biraz karışır. Bu sebeple fizikçiler kendi içlerinde iş bölümüne giderler ve kuramcı, deneyci, modelci şeklinde üç ana role ayrılırlar.[/COLOR]
[COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Kuramcı (teorik fizikçi) yukarıda anlattığımız süreçte ilk adımı, yani fiziksel bir sistemin matematiksel tasvirinin çıkarılması adımını birincil olarak üstlenen kişidir. Ancak tek görevi bu değildir, hali hazırda geliştirilmiş olan matematiksel tasvirleri incelemek, bunlarda açık bulmak, açık varsa kapatmaya çabalamak veya gereğinden karmaşık kalan yerleri basitleştirmeye çalışmak da onun üstündedir. Örneğin kağıt üstünde (matematiksel tasvirde) görünmeyen ama deneylerde karşılaşılan fiziksel süreçlerin nedenlerini ve nasıllarını araştırıp buradan “acaba matematiksel tasvirde atladığımız bir şeyler mi var” sorularını sormak bu insanları heyecanlandırır.[/COLOR]
[COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Deneyci dediğimiz kişiler fiziksel sistemlerle çalışırlar. Matematiksel olarak uygulanabilecek olan sayısız operasyonun fiziksel karşılıklarını test ederler ve bir yandan da matematiksel olarak henüz tasvir edilmemiş fiziksel süreçleri keşfetmeye çalışırlar. Dünya üzerinde en pahalı oyuncaklarla oynayan insanlar belki de deneysel fizikçilerdir, fakat işleri zordur çünkü kağıt üstünde uygulaması oldukça kolay görünen matematiksel operasyonların fiziksel karşılıklarını ellerindeki ekipmanlarla nasıl gerçekleştireceklerini bulabilmek adına kara kara düşünmek sıkça karşılaşılan bir durumdur.[/COLOR]
[COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Son olarak da bilgisayarın modern bilimlere girmesinin ardından yaygınlaşan modelleme uğraşlarında uzmanlaşmış fizikçiler vardır. Bu kişiler kağıt kalemle çözülemeyecek problemleri bilgisayarlara çözdürebilmek üzerine uğraşırlar. Sorulabilecek sorulara en doğru, verimli, hızlı şekilde yanıtlar alabilmenin yollarını keşfetmeye çabalarlar. Örneğin elinizdeki masayı yalnızca ikiye böldüğünüzde değil kalan parçalarını da sürekli olarak ikiye böldüğünüzde ve bu işlemi N kere (N yerine burada istediğiniz sayıyı koyabilirsiniz) tekrar ettiğinizde masanın hareketinin ne olacağı sorusunu bir fizikçiye sordunuz. Hatta halden anlamayan bir insan olduğunuz için bir de hava çok rüzgarlı dediniz. N yerine 1000 koyduğumuzda bunu yapabilecek bir deney düzenlemek sırf sizin merakınızı gidermek için çok pahalıya gelir, kağıt kalemle çözmekse gerçekten uzun ve sıkıcıdır (belki de mümkün değildir, rüzgarına bakar), oysa düzgün bir modellemeyle aradığınız yanıtı almanız mümkündür.[/COLOR]
[h=2]Sonuç yerine…[/h][COLOR=rgba(0, 0, 0, 0.84)]Fizik bilimi modern çağda bize radyodan elektriğe, uçaklardan uzay gemilerine pek çok şey kazandırmıştır. Canlılık tarihinde hiçbir varlığın (bildiğimiz kadarıyla) yapamadığı üzere bizi Ay’a götürmüş ve geri Dünya’ya getirmiştir. Eskiden Tanrı zannedilen Güneş’in nasıl çalıştığı dahil insanlık tarihinin %99'undan uzun bir süredir hiçbir insanın sahip olmadığı yanıtları 7–8 yaşındaki çocukların dahi anlayabileceği hale sokmamızı sağlamıştır. Bu nedenle fizik nedir ve fizikçi ne yapar soruları içinde yaşadığımız çağda bilimi anlayabilmek için iyi bir başlangıç noktası teşkil edebilir.[/COLOR]