Hoş Geldin, Ziyaretçi!

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Fareli Köyün Kavalcısı

OPeNcil

Member
Katılım
7 Kas 2019
Mesajlar
109
[FONT=&quot]Evvel zaman içinde hamelin adında bir köy varmış, bu köy Almanya’da nehrin kenarındaymış. Sakin ve sevimli bir köymüş ancak 50 yıl önce hamelin’i kirletmeye başlamışlar yollara,evlerinin önüne hatta gittikleri her yere çöp atmışlar. Şehrin belediye başkanı bile durumu görmezden gelmiş, bunun sonucunda şehir, fareler ile dolup taşmış. Hamelin halkı farelerin yaydığı hastalıklardan muzdaripmiş. Fareler, şehrin her yerindeymiş beşiklerdeki bebekleri ısırıyor, fıçılardaki peynirleri yiyor, tuzlanmış balık kasalarına giriyorlarmış. Ayakkabıların ve şapkaların içine yuva yapıyorlarmış. Toplantı yapılan odalara bile giriyor ciyaklamalarıyla sohbetleri bölüyorlarmış, vatandaşlar belediye başkanının köşküne giderek yardım istemiş, Vatandaşlar: – Fareleri yok edin! fareler yok edilmeli! Belediye başkanı kalabalığı duyarak dışarı çıkmış sorun nedir? Vatandaşlar: – Sizden bir an önce fareleri yok etmenizi istiyoruz, yoksa sizi görevinizden ederiz! Belediye başkanı: – Bir çözüm bulmak için toplantı yapacağız biraz zaman verin. Vatandaşlar belediye başkanın sözleri ile ikna olmuşlar belediye başkanı meclisi toplamış, Uzun tartışmalardan ve saatler süren konuşmalardan sonra bir çözüm bulamamışlar.[/FONT]
[FONT=&quot]Aniden kapı çalınmış (tak,tak,tak) gel içeri bir adam girmiş gördükleri en garip adamış yarısı kırmızı yarısı sarı, gri ve uzun bir palto giyiyormuş. Zayıf ve uzun boyluymuş parmakları kaval çalarmış gibi durmadan oynuyormuş, Belediye başkanı: – sen yoksa sirkten mi kaçtın? Kavalcı: – bana kavalcı derler gizemli bir becerim var dünyada ki bütün canlıları toplayabilirim sürünen, yüzen, uçan ve koşan becerimi zararlı hayvanlar için kullanıyorum köstebek, kurbağa, yılan ve fare gibi. Belediye başkanı. – fareler mi? fareleri toplayabilir misin? ama sana nasıl inanalım? Kavalcı: – daha önce bir Afrika’nın bir şehrini büyük bir tatarcık sürüsünden kurtardım Asya’da bir köyü yarasa sürüsünden kurtardım. Dünya’nın her yerinde dolaşıp insanları hayvanlardan koruyorum, Belediye başkanı: – tamam becerini göster ve bizi o farelerden kurtar hadi bakalım. Kavalcı: – Elbette efendim ama bunun için bana 1000 TL verecek misiniz? Belediye başkanı: – evet tabi ki ne istersen. Ne diyorsunuz meclis üyeleri belediye başkanın kararını onaylamış. Kavalcı sokağa çıkarak gülümsemiş sessizce kavalını eline almış kavalıyla üç dize ses çıkarmış büyülenmişçesine tüm fareler kemirdikleri yiyecekleri bırakıp evlerden,ayakkabılardan, şapkalardan çıkmış. Gri fareler, beyaz fareler ve koyu renk fareler hepsi koşarak sokağa çıkmış hepsi kavalcıyı takip etmeye başlamış nehre gelene dek adım, adım ilerlemişler. Hamelin halkının ağzı açık kalmış gözleri yerinden fırlamış bir şekilde olanları izliyorlarmış, kavalcı suyun üzerinde bir kayaya zıplamış orada dikilerek kaval çalmaya devam etmiş fareler nehre düşerek boğulmuş teker,teker başlarına geleceklerinden habersiz bir şekilde suya atlıyorlarmış kısa sürede kıyıda hiç fare kalmamış.[/FONT]
[FONT=&quot]Hamelin köyü farelerden kurtulmuş, kavalcı ödülünü almak için belediye başkanına gitmiş, Kavalcı: – ben işimi yaptım sözünüzü tutma zamanı geldi ücretimi verin lütfen. Belediye başkanı: – Harika bir iş çıkardın ama 2 saatlik bir iş için 1000 TL çok büyük para 1 günde ödenmeyecek kadar çok para, Kavalcı: – sözünüzde durmuyorsunuz. Belediye başkanı. – Sana 100 TL ödedim 1 günlük çalışmak için yeterde artar bile, Kavalcı: – bu doğru değil! neler yapabileceğimi size göstereceğim. Belediye başkanı: – Senin gibi bir aptal kavalcı bu şehirde bile tek bir tuğlayı bile yerinden edemez. Ya bu parayı al yada burayı terk et demiş.Kavalcı salondan ayrılmış sokağa çıkıp yine kavalını çıkarmış kavalı çalmayı başlamış ancak bu kez farklı bir melodiymiş çocuklar teker, teker kavalcının arkasından yürümeye başlamış. kavalcı yürürken çocuklar onu takip ediyormuş melodi anne babalarını ve bakıcılarını büyülemiş yerlerinden kıpırdayamamışlar. kavalcının melodisi onları uyuşturmuş. Kavalcı nehirdeki köprüden geçerek dağa doğru yürümeye başlamış dağ tarafına ulaştığında daha da gizemli bir kapı açılmış kavalcı içeri girerken çocuklar onu takip etmeye başlamış onlara arkadan kapıyı sıkıca kapamış dışarıda kalan tek çocuk kapı kapanmadan yetişemeyen engelli bir çocukmuş. Melodi durunca insanlar dağa doğru koşmuşlar dağın kıyısında o engelli çocuğu bulmuşlar ve diğer çocukları sormuşlar, Engelli çocuk: – hepsi kapıdan içeri girdi ve ben yetişemeden kapı kapandı, Kadın: – peki niye onu takip ediyordun, Engelli çocuk: – o melodi bizi ağaçların da çikolataların, kurabiyelerin ve pastaların yetiştiği bir harikalar diyarına götüreceğini söyledi hatta bana her yere koşarak gideceğimi söyledi ama müzik aniden durdu ve kendimi bu dağın önünde buluverdim. [/FONT]
[FONT=&quot]Herkes çok üzülmüş ve çocukları için ağlamaya başlamış ama bunun hiçbir yararı olmamış, Adam: – çocuğum geri gel, geri gel. Vatandaşlar belediye başkanını çağırarak onu suçlamışlar Belediye başkanı: – bende çocuğumu kaybettim yaptığım her şey için çok üzgünüm işte sana 1000 TL getirdim lütfen bize çocuklarımızı geri ver her neredeysen geri gel kavalcı şaşkın bakışlar arasında dağın ardından yürüyerek gelmiş onu gören herkesin içi rahatlamış,Vatandaş: – Oh dönmene çok sevindik çocuklarımız nerede?Kavalcı: – Hepsi güvende ve mutlu sözünüzü yerine getirdiğinizde geri gelecekler. Belediye başkanı 1000 TL’yi vermiş ve anında dağdaki kapı açılmış çocuklar koşarak ailelerine sarılmışlar anneler, babalar ve büyük annelerine. Belediye başkanı: – Kavalcı şehir adına sana teşekkür ediyorum bizi farelerden kurtardın ve çocukları geri verdiğin için teşekkür ediyorum bundan sonra sözünün yerinde duracağım. Kavalcı: – hepiniz çocuklarınızı kaybedeceksiniz! Vatandaşlar: – neden? Kavalcı: – Çünkü şehriniz çok pis pislikte, fare ve böcek gibi haşaratı buraya çekiyor burada bir sürü hastalık yayılacak ve çocuklarınız hastalanacak bu yüzden onları kaybedeceksiniz.Belediye başkanı: – bu şehrin belediye başkanı olarak şehri temiz tutma sorumluluğunu üstleniyorum çöpleri sadece çöp bidonlarına atacağız şehrimizi fare ve hastalıklardan uzak tutmak için her şeyi yapacağız. Vatandaş: – evet, evet haklı, haklı evet. Kavalcı : – Peki o zaman ben artık veda etmeliyim. kavalcı köyden ayrılmış hamelin’de elli yıl öncesi kadar temiz bir köy haline gelmiş…[/FONT]




[FONT=&quot][/FONT]